Bayram Gelmiş Çocuklar..

Eski bayramlar;çocukluk..Özlemeyen varmıdır?Erkenden uyanırdık, bayramlık varsa kendimiz ,hiç uyumayan gözlerle.Bayramlık yoksa biraz zorla, anne zoruyla.Ama 5 dakika sonra uykudan eser kalmazdı.Dedemin elini ilk ben öpecem yarışı,harçlık umudu ,bayram harçlığıyla planlananlar,sınırsız şeker baklava,kavrulmuş susam kokusu,kavurma yada kavurmama ....İşte bütün mesele bu.Çocukluğumuzun bayramlarını çocuklarımız da yaşasın.Mesala bu sabah tablet almasınlar ellerine,kuzen ,torun tombalak,koştursunlar...
Herkese çok güzel bir bayram diliyorum...

Posted via Blogaway

Biri Beni Kreş Fikrine Alıştırsın😢

Anne olduğum günden beri hep eskisinden güçlü hissettim.Öyle olmalıydım çünkü,ona güvende olduğunu hissettirmeliydim.Annesini hep dik ve mutlu görmeliydi.Öyle alışmışım ki yanında olup ,eğlenmeye,beraber iyi vakit geçirmek için çaba sarfetmeye ,onunla beraber yaptığımîz rutinlerde değişiklik yapmaya bile bu kadar direnç gösteren kişinin oğlum degil de ben olacağını düşünemedim.İlk travmamı emzirmeyi bırakîrken yaşadım.Sanki asli görevimden vazgeçiyormuşum,bencillik yapıyormuşum gibi hissettim.Oysa 2 sene boyunca emzirdim ,tüm bildiklerimi öğrendiklerimi harfiyen uyguladım ve herşy yolunda gitti.Emzirmeyi bırakma düşüncesi oğlumdan çok beni tedirgin etti.Sonuç olarak bir şekilde bıraktım.Şimdi de kreşe  verme düşüncesi çok mantıklı gelmeye başlamışken,duygusal olarak onu o kapıdan bîrakip dönme düşüncesi katlanılmaz.Bu düşünce aklıma düştüğü andan itibaren güçlü kadından eser kalmadı.Hatta nöbette ağladım dün gece.Psikologa mı gitsem dedim yani.Nasıl birşey bu ya , nasıl bir güçsüzlük bu.
Peki tamam artısını eksisisini  sorgulayacak olursam , doğru zaman mı? 3 yaşında uzmanlar kreşe başlayabileceğini söylüyorlar.Evde ben oyun ihtiyaclarını artık karşılayamaz oldum ,eskiden eğitici oyuncaklar ,kitaplar kullaniyordum onun rengi ,bunun boyu,büyük ,küçük ,icinde, dışında ,sağında solunda ,şarkıları da epey öğrendi,tuvalet eğitimi de tamam,diş fırçalama da tamam,el yıkama tamam.Benim 3 senede verebileceğim birçok şey tamam.Ama oyun?Anne ne kadar oynayabilir onun gibi düşunemez, heyecanlanamaz.Yaşıtlarıyla cılık cılık terleyene kadar oynamamış bir çocuk ne kadar yaşamış olur çocukluğunu.Çocukluk da oluşan diyabet gibi birçok hastalığin altinda, beslenme alışkanlıkları ve doyasıya oynamamak var.Bir kitapta hastalıkların altinda yatan psikolojik kaliplar ve davranıslarin yazdigi bir kitapta;şeker hastalarının hayattan tat alamayan insanlar oldugunu okumuştum.Düşünsenize bir çocuk hayattan neden tat alamaz oyuna doymuyorsa alamaz.Kontrol herzaman ebeveynin elinde olmalı tabiki oyunun da sınırlarını koyabilmeli.Oğlumda emzirmeyi bıraktıgım ay 2 defa ve sonrasinda da 2 defa daha ürtiker oldu yani allerji.Neye bağlı bulmaya çalisirken Luise l.Hay'ın kitabindaki alerjinin altinda yatan duygulara baktim.Kendini güvende hissedememe yazıyordu.Nasıl yıkıldım anlatamam , sesimi bile yükseltmediğim oğlum güvende hissetmiyordu.Anne sütünden ayrılmanin da rolü olabileceğini düşünüp daha dikkatli ilgili davranmaya basladim.Sözümde durdum ,goturcem dedigim heryere goturdum orneğin,vaat ettiğim herşeyi yaptım,konuştum,bugün evdeyiz ne yapsak,bugün nöbetçiyim babanede kalacaksın,ben sabah gelip alcam seni..Bu tür günlük herşeyi anlatıyorum değişiklikler onu ürkütmesin diye.Ve son 1 senedir ufak tefek döküntüler dışında öyle allerji atakları geçirmedi.Ben birçok şeyin beynimizde bittiğine inanıyorum.Sağlıkçıyım ama psikolojinin fiziksel olarak da hasta edebileceğini düşünuyorum.
Asıl konudan yine saptım,Kreş diyorduk.Çok fazla birşey beklemiyorum.Yemek yesin ve oyunn oynasın yaşıtlarıyla.Kreşe başlama deneyimlerinizi ve hislerinizi benimle paylaşırsanız sevinirim.Uykusuz bir anne olarak kendi rahatım icin onu kreşe veriyormus gibi hissetmek beni uzuyor.Ancak evimle ilgilenebilecegimi ona daha saglikli yemekler yapabilecegimi dusunuyorum o kresteyken.
Neyse beni anlayan ,benim gibi gelgit yaşamış kisilerin oldugunu dusunuyorum.Neler yaşadiginizi paylasirsaniz sevinirim.
Sevgiler..

Posted via Blogaway

Oglum isterse Picasso da olurum...

Benzemiş ama değil mi?Çocuğunuzun beğendiği şeyleri yapmak çok güzel,çünkü mutlu olduğunu hissettiriyor size...

Posted via Blogaway

Ballı -aleo veralı içecek

Doçent Doktor Ayşegül Yıldız Ünal'ın paylaşımı dır.. Detaylıca açıklamış...Teşekkür ederiz...

ALOE VERA JEL İÇECEK-BALLI

LR’ ın bana göre acil durum setinden sonraki en “vatana, millete ve dahi insanlığa hayırlı” ürünleri jel içecekleridir. Aşağıdaki yazımı okuyunca sizin de bana hak vereceğinizi umarak başlıyorum anlatmaya :)

Öncelikle ilk sırada, önemle, vurguyla söylenmesi gereken, bu içeceklere “öcü” gibi yaklaşılmaması gerektiği. Tabi ki biz yıllarca sahte, ne idüğü belirsiz sözde gıda takviyesi ürünlerinden milletçe çok çektiğimiz için bu yaklaşımı çok yadırgamamak gerekir. Ama yine de bunu, en azından bir Alman firması olarak LR’ın kalitesine, sertifikalarıyla, kalite mühürleriyle verdiği güvene sığınarak biraz da olsa yıkmalıyız. Hadi ben de size ufak bir “bilim ışığı” yakıyım yine, sağ üst köşeden gelsin, gözünüzü almasın:)

Aloe vera jelini oral olarak yani ağız yoluyla alıp metabolizmaya kattığımızda içeride neler oluyor, görelim;

1- Eğer Tip 2 diyabetten muzdarip isek ve aloe vera jel içeceği en az 12 hafta, yani 3 ay kullanırsak, kan şekerimizin normal sınırlar içerisine gerilediğini çok rahat görebiliriz. Burada insüline bağımlı, yani doğuştan gelen Tip 1 diyabet hastası olmamak gerektiğinin altını çiziyorum (Meika Foster, Duncan Hunter, and Samir Samman, Herbal Medicine: Biomolecular and Clinical Aspects. 2nd edition. Chapter 3: Evaluation of the Nutritional and Metabolic Effects of Aloe vera, 2011.).

2- Kötü beslenme veya obeziyete bağlı hiperglisemi (yüksek kan şekeri) ve hiperlipidemi (trigliserid gibi kan yağlarının yükselmesi)  durumlarında yine 8-12 haftalık, yani 2-3 aylık kullanımda kan şekeri ve özellikle kandaki trigliserid seviyesinin normal düzeye gerilemesi kuvvetle muhtemeldir (Meika Foster, Duncan Hunter, and Samir Samman, Herbal Medicine: Biomolecular and Clinical Aspects. 2nd edition. Chapter 3: Evaluation of the Nutritional and Metabolic Effects of Aloe vera, 2011.).

3- Bi tane de bomba patlatıyım; Aloe Vera Jeli düzenli olarak 90 gün yani 3 ay boyunca kullanıldığında yüzdeki kırışıkların azaldığı ve cilt elastikiyetinin yüksek oranda arttığı görülmüş! Aloe vera bunu kolajen gibi cilt yapı taşlarının üretimini arttırarak yapıyor, yani onun için iş bile değil :) (Cho, S. et al., Dietary Aloe Vera Supplementation Improves Facial Wrinkles and Elasticity and It Increases the Type I Procollagen Gene Expression in Human Skin in vivo, Ann Dermatol (Seoul) Vol. 21, No. 1, 2009 ). Kolajen üretimindeki artışı aşağıdaki fotoğrafta görebilirsiniz.

4- Aloe vera jel içeceği 2-3 hafta süre ile düzenli olarak kullandığımızda tüm bağışıklık sistemimiz adeta sel olup akıyor, bağışıklık hücreleri çoğalmaya ve yabancı maddelerle (bakteri, virüs vb.) karşılaştığında onlara karşı savunma maddelerini (antikorları) kat kat fazla üretmeye başlıyorlar (Balan B.J. et al., Oral administration of Aloe vera gel, anti-microbial and anti-inflammatory herbal remedy, stimulates cell-mediated immunity and antibody production in a mouse model, Cent Eur J Immunol. 2014; 39(2): 125–130).Bu da aloe vera içeceklerin bağışıklığı güçlendirici, anti-bakteriyel, anti-viral etkisini kanıtlıyor.

5- İltihaplı bağırsak hastalıklarında, özellikle ülseratif kolit gibi durumlarda aloe vera jel içeceği 4 hafta süre ile kullandığımızda hem bağırsak dokusunda iyileşme hem de hastaların şikayetlerinde belirgin şekilde azalma olduğu ve bu etkinin bu tür bağırsak hastalıklarında en sık kullanılan “mesalazine” adlı ilacın etkisiyle eş değer olduğu görülmüştür (Langmead L. et al., Randomized, double-blind, placebo-controlled trial of oral aloe vera gel for active ulcerative colitis, Aliment Pharmacol Ther 2004; 19: 739–747).

6- Aloe vera jelini 14 gün boyunca düzenli kullandığımızda kanımızdaki toplam anti-oksidant kapasitesinde oldukça belirgin bir artış görülecektir (Journal of Complementary and Integrative Medicine. Volume 12, Issue 2, Pages 159–164) Bu da aloe vera jel içeceğinin, çeşitli nedenlerle metabolizmamızda oluşan ve kan dolaşımımıza katılarak üzerimizde toksik etki yaratacak olan zararlı maddelerden bizi kurtaracak olan süper kahraman olduğunu gösteriyor :)

Sizce de tüm bunlardan sonra Aloe Vera Ballı içeceğimiz bir şansı hak etmiyor mu? :) Yine aynı şeyi söylüyorum ve huzurdan çekiliyorum; “İÇELİM, GÜZELLEŞELİM!”
Bilgi için;melekilelr@gmail.com

Posted via Blogaway

Tuvalet Eğitimiyle Sınavım

Posted via Blogaway

Sabah Sabah Pişi

Oğlum isterse tabiki de.Pişi bana pek yağlı gelir çoğu zaman yapanı kırmamak için yerim.İki gündür yapıyorum cünkü oglum istiyor.Karıştırıcıda hamur yogrulurken ben dde sofra kuruyorum.Çok pratik;)normalde oğluma tost dışında ekmek yedirmiyorum.Gunluk kahvaltida tost yedigi icin ekmek ihtiyacını aldıgini dusunurum.Yemeklerde ekmekle karnını doyurmasın diye hatırlatmam ekmeği.Genellikle de yemez.Ama pişiyi bu aralar pek bir ister oldu ve bende kıramıyorum .İçine peynir koyup ağzına tepişi pek hoşuma gidiyor.

Posted via Blogaway

Zamana inat Zeitgart

Korkma gülümse,izi kalır diye korkma artık.Hani o kendin icin yapmak istedigin ama bir türlü yapamadığın, hatta ne yapacağına karar veremediğin şey var ya.Artık başla.Cildinden başla.Parlasın , temizlensin, nefes alsın.Görenler ne yatin desin.Aaa botoks yaptirmis desinler.Çatlasınlar ay...Birinci adımı at temizle.İkinci adımla da bambaşka bir cilt oluşturacaksın,kırışıkları açacaksın.(onu da yazacağım pek yakinda)
Zeitgart 1 bir 1985 den beri Alman kalitesini dağıtan LR 'nin en iddaalı ürünlerinden biri.
Bu yazının altına mesaj yazabilirsiniz. sorularınız için mail: melekilelr@gmail.com

Posted via Blogaway