Haziran 18, 2018

Ben sandalye değilim!


Bu aralar kitap okumaya çok hevesliyiz. Okuyucu olmak da büyük sorumluluk. Kısa cümlelerle yazılan minik hikayelere can vermek,zaman zaman aksiyon katmak gerekiyor.Çabamız onlara kitaplari sevdirmek için.
Ben sandalye değilim 'de başlangıçta zurafanin sandalyeye benzetilmesine anlam veremese de  sonunun nereye varacağını merak ettiğinden ses etmedi.Nasıl seslendirdiysem artık bazı bölümleri canlandırmak istedi.İlgisini çektiğini burdan anladım. Okuduğumuz kitaplarda çocuğa bir mesaj vermeli diye düşünüyorum hep ,ama anladım ki mesajı kendiniz bulabiliyorsunuz.Çünkü  bu kitapta mesaja nasıl baglasam kitap bitince ne üzerine konuşsam diye düşünmeden edemedim.Kahramanımızın dış görünüşüyle başı dertte ve olanlara başlangıçta ses çıkartmıyor. Durumdan rahatsız olmaya başlayınca birşeyler yapmaya çalışıyor. Ve tabi en sonunda kendi başına gelen şeyin aynısını başka bir hayvana yapıyor.Burda empati yapmak üzerine konuştuk biraz ve hayır diyemeyince olanlar uzerine .Resimlerine bayıldım. Hayvansever ufakliklar için çok sevimli çizilmiş.
Dediğim gibi okumayı bilmeyen okul öncesi grubu için okuyanın hayal dünyası ve hikayeyi aktarma şekli çok önemli ve dilediğiniz gibi seslendirebilirsiniz.Kitap içeriğindeki mesajları kendiniz zenginlestirebilir hiç duymadigi bir kelime karşısına çıktığı zaman üzerinde sohbet edebilirsiniz.Ben oğlumla çok güzel vakit geçirdim.Kitap okurken ona ,onun benle ne kadar çok vakit geçirmek istediğini farkettim.Tavsiyemdir okuyun. Ayrıca organik kitap yani tamamen doğal minik eller güvenle dokunabilir.